!function(t){"use strict";if("function"==typeof define&&define.amd)define(["jquery"],t);else if("object"==typeof exports)t(require("jquery"));else{if("undefined"==typeof jQuery)throw"jquery-numerator requires jQuery to be loaded first";t(jQuery)}}(function(t){function e(e,s){this.element=e,this.settings=t.extend({},i,s),this._defaults=i,this._name=n,this.init()}var n="numerator",i={easing:"swing",duration:500,delimiter:void 0,rounding:0,toValue:void 0,fromValue:void 0,queue:!1,onStart:function(){},onStep:function(){},onProgress:function(){},onComplete:function(){}};e.prototype={init:function(){this.parseElement(),this.setValue()},parseElement:function(){var e=t.trim(t(this.element).text());this.settings.fromValue=this.settings.fromValue||this.format(e)},setValue:function(){var e=this;t({value:e.settings.fromValue}).animate({value:e.settings.toValue},{duration:parseInt(e.settings.duration,10),easing:e.settings.easing,start:e.settings.onStart,step:function(n,i){t(e.element).text(e.format(n)),e.settings.onStep(n,i)},progress:e.settings.onProgress,complete:e.settings.onComplete})},format:function(t){var e=this;return t=parseInt(this.settings.rounding)<1?parseInt(t,10):parseFloat(t).toFixed(parseInt(this.settings.rounding)),e.settings.delimiter?this.delimit(t):t},delimit:function(t){var e=this;if(t=t.toString(),e.settings.rounding&&parseInt(e.settings.rounding,10)>0){var n=t.substring(t.length-(e.settings.rounding+1),t.length),i=t.substring(0,t.length-(e.settings.rounding+1));return e.addDelimiter(i)+n}return e.addDelimiter(t)},addDelimiter:function(t){return t.toString().replace(/\B(?=(\d{3})+(?!\d))/g,this.settings.delimiter)}},t.fn[n]=function(i){return this.each(function(){t.data(this,"plugin_"+n)&&t.data(this,"plugin_"+n,null),t.data(this,"plugin_"+n,new e(this,i))})}});

HAYVANCILIK

Bitki yaprakları tarafından kesilen yağış, nihayetinde yere düşmek yerine atmosfere geri buharlaşır. Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır. Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Alanya çevre sorunlarına dair oluşturulan konu başlıkları, görev, yetki ve sorumluluklar çerçevesinde tüm yönleriyle ele alınırken, belirlenen çevre sorunları hem teknik hem de sosyolojik etkileri açısından değerlendirildi. İklimi, topoğrafyası, toprak özellikleri ve sosyo-ekonomik şartlarına paralel olarak da orman, mera ve tarım alanlarında ciddi bir erozyon sorunu yaşanmaktadır. “Türkiye topraklarının toplam alanının yüzde 46’sı yüzde 40’tan fazla eğime, yüzde 62,5’ten fazlası da yüzde 15’in üzerinde eğime sahiptir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Su Ve Enerji Yönetimi İle Tasarruf Hedefliyor

  • Su yönetimi konusunda Birleşmiş Milletler (BM) birçok programı ve kurumu ile birlikte en etkin rolü üstlenmiş durumdadır.
  • Yorum yazarak Hamle Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
  • Döngünün buharlaşma aşaması suyu arındırır ve daha sonra toprağı tatlı su ile doldurur.
  • Yapılan bir araştırmaya göre son yüz yılda 15 milyar ton suyu kaybettik.
  • Yeraltı suyu yüzeye dönebilir (örneğin kaynak olarak veya pompalanarak) veya sonunda okyanuslara sızabilir.
  • Dahası su ekosistemlerini, biyolojik çeşitliliği korunabilir, iklim değişikliği ile mücadele alanında adım atılabilir.
  • Bitki örtüsünün tahribatı sonucunda, yoğun yağışlarda Karşıyaka sel riskiyle karşı karşıya.
  • Küresel sürdürülebilirlik uygulamalarının önemli maddelerinden biri su yönetimidir.
  • Uzman akademisyenler ile yürütülecek çalışmaların başlangıcı olan “Alanya Belediyesi Odak Toplantısı” Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.

Başta sanayileşme ve kentleşmenin yol açtığı kirlenmeler nedeniyle birçok su kaynağı kullanılamaz hale gelmiştir. Bu durum su hizmetlerinde etkin bir yönetim sisteminin oluşturulması gerektiğini göstermektedir. Son yıllarda su yönetimi alanında önemli gelişmeler yaşanmaya başlanmıştır. Etkinlik ve verimlilik gibi sorunlar gerekçe gösterilerek su hizmetlerinin özelleştirilmesi yönündeki talepler, daha sık dile getirilmektedir. Bu çalışmanın amacı, bütün canlılar için vazgeçilmez bir unsur olan suyun küresel ısınma ve iklim değişikliği sürecinde nasıl krize dönüştüğünü ve bu krizden çıkmak için ne tür önerilerin sunulduğunu irdelemektir. Atmosferik sirkülasyon, su buharını dünya etrafında hareket ettirir; bulut parçacıkları çökelme olarak büyür ve üst atmosfer tabakalarından düşer.

Ortadoğu’yu besleyen Fırat ve Dicle Nehirleri de Türkiye’den doğmaktadır. BIST isim ve logosu “Koruma Marka Belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.

Ankara’da düzenlenen toplantıya Tarım Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Suat Yıldız, Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, MUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Nuri Kali ile İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan katıldı. Su Yönetimi ve Arıtım Teknolojileri Araştırma Grubu tarafından, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere https://irfanbereketi.com/ çok sayıda ulusal ve uluslar arası kurumla ortak çalışmalar yürütülmektedir. Türkiye orman varlığı 22 milyon 740 bin 297 hektar ile ülke yüzölçümünün yüzde 29’udur. Bu alan içerisinde normal kapalı orman alanı 13 milyon 83 bin 510 hektar ile toplam ormanlık alanının yüzde 58’ini, boşluklu kapalı orman alanı ise 9 milyon 659 bin 787 hektar ile toplam ormanlık alanın yüzde 42’sini oluşturmaktadır. Çimsa bugün yurt içinde Mersin, Eskişehir ve Afyonkarahisar’da bulunan 3 entegre çimento fabrikası ve yurt dışında İspanya Valensiya’da bulunan Buñol Beyaz Çimento Fabrikası ile üretim faaliyetlerini yürütüyor.

Bugün burada bizlerle bilgi ve deneyimlerini paylaşan değerli uzmanlara teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. İnsan hayatı ve ekosistemin canlılığının kaynağı olan suyun sürdürülebilir yönetimi, küresel su krizinin önüne geçilmesinde önemli bir unsurdur. Yazımızda su yönetimi, sürdürülebilir işletmeler, dünyada su krizi ve çimento sektörü özelinde su yönetimine dair bilgilere ulaşabilirsiniz. Temel termodinamik ve iklim modelleri, kuru bölgelerin daha kuru olacağını ve ıslak bölgelerin ısınmaya tepki olarak daha da ıslanacağını göstermektedir. Yağış ve buharlaşmanın seyrek yüzey gözlemlerinde bu uzun vadeli yanıtı tespit etme çabaları belirsizliğini korumaktadır.

İklim Değişikliği Yenilikçi Su Politikaları ve İyi Uygulama Örnekleri

Çimento endüstrisi; tüketimi azaltmak, geri dönüşümü artırmak, kirliliği azaltmak (SDG6.3) ve suyla ilgili ekosistemleri (SDG6.6) ve tarım gibi suya bağımlı diğer endüstrileri korumak için su kullanımını yöneteceği aktif bir yaklaşım benimser. Bütünleşik su kaynakları yönetiminin uygulanması (SDG6.5) için su kullanımına dair en az yukarıda tanımlanan temel performans göstergelerini izler ve raporlar. Su döngüsünü değiştiren insan faaliyetleri tarım, sanayi, atmosferin kimyasal bileşiminin değiştirilmesi, baraj inşaatı, ormansızlaşma ve ağaçlandırma, yeraltı suyunun kuyulardan uzaklaştırılması, nehirlerden su soyutlama, kentleşme olarak sıralanabilir. Akademisyen Michal Kravčík’in bilgi ve deneyimleriyle katkı koyduğu su yönetimi konulu panelin, çalışmaları için yol gösterici olacağını vurgulayan Başkan Yıldız Ünsal, “Nefes kadar değerli olan suyun önemini biliyor, yarınları daha yaşanabilir kılmak için bilimi rehber ediniyoruz” dedi.

Bunun üzerine Bakanlar Kurulunu toplayan Yoon, kabinenin onayının ardından sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu. Uzman akademisyenler ile yürütülecek çalışmaların başlangıcı olan “Alanya Belediyesi Odak Toplantısı” Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik ile Birim Müdürleri ve teknik personel katıldı.

Toplantıda içme suyu temin ve dağıtım sistemlerinde su kayıplarının azaltılması, içme suyu kaynaklarının envanterinin oluşturulması, içme suyu üzerindeki çevresel baskı ve etkilerin analiz edilmesi ile arıtma tesislerinin değerlendirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulunuldu. Doğal zararlı kontrol yöntemlerinin avantajları arasında çevre dostu ⁣olmaları ve kalıcı çözüm sunmaları yer alır. Bu‍ sebeple, sürdürülebilir ⁢tarım pratikleri​ ile su kaynaklarını ve çevreyi korumak mümkündür. “Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin” 17 Haziran 1994 yılında kabul edilmesinden bu yana her yıl, ülkemizde ve dünyada çölleşmeyle mücadelenin önemine dikkat çekmek maksadıyla “Çölleşme ve Kuraklık Günü” etkinlikleri düzenlenmektedir.

İnsan kaynaklı faaliyetler sonucu ortaya çıkan atık suların %80ʼi arıtılmadan nehir ve denizlere akıtılıyor. Her gün yaklaşık 1,8 milyar insan temiz olmayan suları tüketiyor ve 2,4 milyar insan temel sıhhi koşullardan mahrum yaşıyor. Bunların yanı sıra su krizi toplumdaki sosyal eşitlik sorunlarını da gözler önüne seriyor.

Daha yaygın yöntem, kütlenin korunumu ilkesine dayanır ve belirli bir rezervuardaki su miktarının kabaca sabit olduğunu varsayar. Bu yöntemle, kalma süreleri, rezervuar hacminin, suyun rezervuara girme veya çıkma hızına bölünmesiyle hesaplanır. Kavramsal olarak, bu, su kalmayacaksa rezervuarın boştan ne kadar süre doldurulacağını (veya su girmeyecekse rezervuarın ne kadar sürede boşaltacağını) zamanlamaya eşdeğerdir.

  • Toplumların arasındaki eşitsizlik makası, su krizinin etkileriyle beraber daha da açılıyor.
  • Tarım ⁢uygulamalarında biyolojik çeşitliliğin geliştirilmesi, ekosistemlerin dayanıklılığını ve verimliliğini‌ artırmanın anahtarıdır.
  • Hem Plato (MÖ 390) hem de Aristoteles (MÖ 350) su döngüsünün bir parçası olarak perkülasyon hakkında spekülasyon yaptı.
  • Nehir vadilerinde ve taşkın yataklarında, hiporheik bölgedeki yüzey suyu ile yeraltı suyu arasında genellikle sürekli su değişimi vardır.
  • Her gün yaklaşık 1,8 milyar insan temiz olmayan suları tüketiyor ve 2,4 milyar insan temel sıhhi koşullardan mahrum yaşıyor.
  • 1966 kurumsal su abonesine sahip olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yıllık yaklaşık 6 milyon metreküp su tükettiğini açıklayan İZENERJİ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Saadet Çağlın, su tüketiminin yıllık gider bütçesindeki karşılığının da yaklaşık 300 milyon TL’yi bulduğuna dikkat çekti.
  • Bu çalışmanın amacı, bütün canlılar için vazgeçilmez bir unsur olan suyun küresel ısınma ve iklim değişikliği sürecinde nasıl krize dönüştüğünü ve bu krizden çıkmak için ne tür önerilerin sunulduğunu irdelemektir.
  • Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.
  • Bu yöntemle, kalma süreleri, rezervuar hacminin, suyun rezervuara girme veya çıkma hızına bölünmesiyle hesaplanır.
  • Su kaynakları yönetimi, su tahsisinin karşı karşıya olduğu mevcut ve gelecekteki sorunlara çözüm bulmaya çalışmaktadır.
  • Etkinlik ve verimlilik gibi sorunlar gerekçe gösterilerek su hizmetlerinin özelleştirilmesi yönündeki talepler, daha sık dile getirilmektedir.
  • Ayrıca Türkiye sınıraşan su havzaların bir çoğunda kaynak ülke konumundadır.
  • Ayrıca,​ böcek ‌otellerinin ve ‌kuş yuvalarının arazilere yerleştirilmesi, doğal zararlı ‌kontrolüne yardımcı olur.
  • Akademisyen Michal Kravčík’in bilgi ve deneyimleriyle katkı koyduğu su yönetimi konulu panelin, çalışmaları için yol gösterici olacağını vurgulayan Başkan Yıldız Ünsal, “Nefes kadar değerli olan suyun önemini biliyor, yarınları daha yaşanabilir kılmak için bilimi rehber ediniyoruz” dedi.
  • Ekipler, başta su tüketimi olmak üzere elektrik, doğal gaz ve akaryakıt tüketimlerini kayıt altına alarak, bu tüketimlerin analizini çıkarmaya başladı.
  • İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanı Müge Deniz Bal da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin su tüketiminin yüzde 80’inin, kendi birimlerine ait olduğunu ifade etti.
  • Temiz suya ve sıhhi koşullara erişim bir insan hakkı ancak milyarlarca insan hala en temel hizmetlere erişimden bile mahrum yaşıyor.

Sürdürülebilir işletme, küreselde ve yerelde çevre, toplum ve ekonomi üzerinde minimum olumsuz ve maksimum olumlu etkiyle faaliyetlerini sürdüren girişimlerdir. Sürdürülebilir işletmeler çevresel, sosyal ve ekonomi alanlarında adil politikalara sahiptirler. Doğrusal ekonomiyi reddederek, döngüsel ekonomi anlayışı ile hareket ederler. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı destekler ve dahil oldukları iş kolu bazında aldıkları kararlara sürdürülebilirlik ilkelerini dahil ederler. Başka bir deyişle, bugünkü dünyanın ihtiyaçlarını, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetinden ödün vermeden karşılamayı amaç edinirler.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Hamle Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Hamle Gazetesi değil haberi geçen ajanstır. Alanında uzman bilim adamları tarafından bu konular hakkında detaylı sunumlar gerçekleştirildi. Toplantının ardından görüş ve değerlendirmeler yapılırken MUSKİ Genel Müdürlü ile İZSU Genel Müdürlüğü arasında‘Su Kardeşliği’ Protokolü imzalandı. Tarım ve Orman Bakanlığı koordinesinde ‘Kaynaktan Musluğa Su Yönetimi’ konulu program düzenlendi.

Yaklaşık MÖ 500 yılına gelindiğinde, Yunan akademisyenler nehirlerdeki suyun büyük kısmının yağmura atfedilebileceğini düşünüyorlardı. Ancak bu akademisyenler, yeryüzünden yükselen suyun nehirlere büyük katkıda bulunduğu inancını sürdürdüler. Hem Plato (MÖ 390) hem de Aristoteles (MÖ 350) su döngüsünün bir parçası olarak perkülasyon hakkında spekülasyon yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZENERJİ AŞ hızla azalan su kaynaklarını korumak için önemli bir çalışma başlattı. Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı kapsamında çalışmalarına hız kazandıran Büyükşehir Belediyesi; İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı’na bağlı İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Müdürlüğü bünyesinde Su ve Enerji Yönetimi Şefliği kurdu. Ekipler, başta su tüketimi olmak üzere elektrik, doğal gaz ve akaryakıt tüketimlerini kayıt altına alarak, bu tüketimlerin analizini çıkarmaya başladı.

Bu durum Türkiye’nin bütün bölgelerinde, arazi bozulumu dolayısıyla çölleşmeye yol açmaktadır. Devlet Başkanı Yoon, 3 Aralık gecesi televizyonda yaptığı konuşmada, “muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı” gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş ancak parlamentonun, yaptığı oylamada kararı kaldırması ve ardından bunun Bakanlar Kurulunda onaylanmasıyla geri adım atmıştı. Eski zamanlarda, kara kütlesinin bir su kütlesi üzerinde yüzdüğü ve nehirlerdeki suyun çoğunun kökeni toprak altında olduğu yaygın olarak düşünülmüştür. Bu inancın örnekleri Homer’in (MÖ 800 dolaylarında) eserlerinde bulunabilir.

Suya erişimi olmayan ailelerde evsel kullanım ve içme için su bulma ve getirme görevi %80 oranla kadın ve kız çocuklarına ait. Bu bölgelerde kadınlar ve kız çocukları günde 8 saatlerini bu görev için harcıyorlar. Sürdürülebilir su kullanımı ise, suyun tekbir damlasının bile israf edilmeden çevre ile uyumlu olacak şekilde etkinkullanımının sağlanmasıdır. Bu kapsamda, su tüketim oranlarının azaltılıp,suyun etkin ve yeniden kullanımına ilişkin yöntemlerin belirlenmesi vesürdürülebilir su yönetimi için su tasarrufu modellerinin geliştirilmesi veuygulanması  gerekmektedir. Bugün 783 bin km2′lik ülkemizin yaklaşık %80’i tarım ve orman alanıdır. Çölleşme hassasiyet haritamıza göre, sahip olduğu iklim ve topografya şartlarına bağlı olarak, ülkemizin yaklaşık dörtte biri (%22.5’i) yüksek çölleşme riski altındadır.

Daha düşük sıcaklık, su buharının havadan ağır olan küçük sıvı su damlacıklarına yoğuşmasına neden olur ve bir yukarı çekiş ile desteklenmedikçe düşer. Bu damlacıkların atmosferdeki geniş bir alan üzerinde büyük bir konsantrasyonu bulut olarak görünür hale gelir. Panel öncesinde, Slovakya’dan gelen akademisyenler, Belediye İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ile Afet İşleri Müdürlüğü yetkilileriyle birlikte yangın alanında incelemelerde bulundu. Bölgedeki dere yatakları incelendi ve yangın sonrası oluşabilecek taşkın risklerine karşı alınabilecek önlemler değerlendirildi. Ardından Karşıyaka Belediyesi Sıfır Karbon Noktası’nda gerçekleşen Su Yönetimi panelinde, İzmir’de su tutma stratejilerini hayata geçirmek için uygulanabilir planlar geliştirmek ve yenilikçi çözümler üretmek amacıyla yapılabilecek doğa temelli yaklaşımlar ele alındı, hayata geçirilebilecek çalışmalar değerlendirildi. Tarım ⁢uygulamalarında biyolojik çeşitliliğin geliştirilmesi, ekosistemlerin dayanıklılığını ve verimliliğini‌ artırmanın anahtarıdır.

Leave a comment